Endüstriyel Simbiyoz

Industrial Symbiosis

Endüstriyel Simbiyoz, iki veya daha fazla endüstriyel tesis arasındaki veya birinin yan ürününün başka birinin hammaddesi haline getirildiği şirketler arasındaki bir birlikteliktir. Endüstriyel Simbiyoz, birbirinden bağımsız olarak çalışan işletmelerin bir araya gelerek çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmasını destekler.

Endüstriyel Simbiyoz; doğal kaynak tüketiminin, çevresel emisyonların, kaynak ve atık bertaraf maliyetlerinin azaltılması, atıklardan/ yan ürünlerden gelir sağlanması, yeni iş fırsatlarının oluşmasına olanak sağlarken aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da katkıda bulunur.

Endüstriyel Simbiyoz Kavramının Gelişimi

Kalundborg bölgesindeki yeraltı sularını korumak amacıyla yeni bir petrol rafinerisi prosesi için Tissø Gölü'nün yüzey suyunun kullanılmasına yönelik 1961 yılında bir proje gerçekleştirilmiştir. Bu proje rafineri firması tarafından finanse edilirken, Kalundborg kent yönetimi ise boru hattının inşasını üstlenerek bir işbirliği oluşturmuş ve endüstriyel simbiyozun temeli bu proje ile atılmıştır.

1980’li yıllarda henüz endüstriyel simbiyoz kavramı kullanılmazken, 1989 yılında Robert A. Frosch ve Nicholas E. Gallopoulos tarafından yayınlanan “İmalat için Stratejiler” adlı makalede ilk defa endüstriyel atıkların başka proseslerde hammadde olarak kullanılmasından bahsedilmiştir.

1961 yıllında Kalundborg bölgesinde gerçekleştirilen endüstriyel ortaklık 1996 yılında Kalundborg Simbiyoz Birliği’nin kurulmasıyla devam etmiştir. 2005 yılında İngiltere Ulusal Endüstriyel Simbiyoz Programının başlatılması ve 2013 yılında Avrupa Endüstriyel Simbiyoz Derneği’nin kurulmasıyla bu kavram Avrupa genelinde yaygınlaştırılmıştır.

Şekil 1Endüstriyel Simbiyoz Kavramının Gelişimi